top of page
Search
  • Writer's pictureKAGİDER

KAGİDER Üyesi Meral Varuy Yazdı: Yeni Yeşil Düzene Geçiş

Updated: Feb 24, 2021



Bizler yeni Yeşil Dönemin savunucularıyız, sürdürülebilir yaşam döngüsüne inanıyoruz, daha iyi bir dünya yaratmak istiyoruz. İnsana, doğaya, dünyaya saygı duyuyoruz.


Ekonomik, ekolojik ve toplumsal sürdürülebilirliğin sadece finansal değerler ile ölçümlenmesini yeterli bulmuyoruz aynı zamanda çevresel ve sosyal değer üretmek, iyiliği çoğaltmak, kadim bilgilerimizi hatırlayıp, hayata geçirmekle yaşamın sürdürülebileceğine inanıyoruz.


Çözüm odaklıyız, paylaşımın çoğaltıcı gücüne inanıyoruz, yaratıcı bakış açısıyla yanlışları birlikte düzeltmeye kararlıyız.


Dünyamıza olanları sorguluyoruz, toplumsal dönüşümün gerekliliğinin farkındayız.

Doğa kadındır, toprak anadır.


Kadın bilincinin bu dönüşümde çok önemli olduğunu biliyoruz.


Aslolanın yaşam, Doğanın tek yaşam kaynağımız olduğunu hatırlatıyor ve daha güzel Dünyayı yaratmak için birlikte olmaya davet ediyoruz.


Yukarıda paylaştığım, manifestomuz ile Nisan gibi başlayan KAGİDER Yeşil İş çalışmaları ile yeni dönem yoğun devam ediyor. 2 ay içinde çok yeni şey öğrendik. Eğitimler aldık, sohbetlere, söyleşilere katıldık, ölçümler yaptık, hedefler koyduk.


5 Haziran Dünya Çevre Günü için videolar hazırladık. Filmler, videolar seyrettik ve üzerinde sohbetler ettik, etkinlik takvimimizi oluşturduk. Çok değerli doğa dostu sanatçılar tanıdık, dijital sohbetler düzenledik.


Yaptığımız her işte amaç, en doğru şekilde öğrenmek, doğaya verdiğimiz zararları olabildiğince telafi etmek, yeni yeşil düzen felsefesini özümsemek, önlem almak, öğrendiklerimizi paylaşmak ve çoğalmak, çoğaltmak.


5 Mayıs 2020'de KAGİDER Dijital Sohbetler serisi içinde "Yeni Yeşil Düzene Geçiş" konulu çok önemli bir etkinlik gerçekleştirdik. Sevgli üyemiz “Toprağın Kadını” Özgül Öztürk moderatörlüğünde AB Başkanlığı Mali İş Birliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan, BM Gönüllüler Programı Ülke Koordinatörü Nil Memişoğlu ve Good4trust.org Kurucusu ve Kışkırtıcısı Uygar Özesmi'yi dinledik. Kaçıranlar ve tekrar dinlemek isteyenler için linkimiz: https://bit.ly/2Yz9Lem


Yeni Yeşil Düzene Geçiş konulu etkinlik çok önemli ve katkıları çok olan bir toplantı oldu. Tekrar tekrar dinlenecek bilgiler vardı. Üç katılımcı da moderatörümüz de konularında gerçekten Türkiye’nin en iyileri ve en etkili isimlerdi.


Bülent Özcan bizlere AB nin yaşanabilir şehirler, sürdürülebilir çevre ile ilgili önümüzdeki dönem projelerini anlattı. AB nin 1trilyon euroluk bütçe ayırdığını, Tübitak’ın Ufuk 2020 programı altında bunun 370.000.-euro su için açık çağrı yaptığını ve önemli detayları paylaştı.


Good4trust'ın kurucusu, Uygar Özesmi de “Yeşil Yeni Düzen artık dünyanın geleceğini belirleyecek sosyal girişimcilik çok daha öne çıkacak. Aldığımız hizmet ve ürünlerden emin olmalıyız, doğaya ve insana faydalı ürünler olmalı. Türetim Ekonomisi vicdanlı üretim ve tüketimdir. Ego’dan eko’ya geçilen rekabetçi değil paylaşımcı olmalıyız. Gençler bu konuda çok daha farkındalar.” dedi. Good4trust.org’u bizlere anlattı. Good4trust Türetim Ekonomisini hayata geçiren ekolojk ve sosyal açıdan adil üreticileri destekliyen ve iyilikleri paylaşarak bir birilerine ilham veren bir platform. İnsanların doğayla uyumlu ve barış içinde oldukları bir gelecek için çalışıyorlar.


Ne mutlu bize üç değerli KAGİDER üyemiz de üyeleri.. Sevgili Meltem Kurtsan www.herbaform.com.tr , İksir Aydın, www.iksirciftlik.com ve Tijen Ziyal www.immunflex.com Good4trust.org yeni düzende güvenerek arayabileceğimiz üreticilerin ve adreslerinin olduğu bir platform..


Nil Memişoğlu yeni yeşil düzende gönüllülerin daha görünür olmasını, 10 yaşından küçük çocukların bile artık gönüllü aktivist olduğunu, her gün büyük küçük demeden bir iyilik, gönüllülük, doğaya dost aktivite yapılmasının her şeyin önünde olduğunu anlattı. En çarpıcı örneği de amazon yangınlarını söndürmek için ağzı ile su taşıyan sinek kuşu idi.

Aşağıda toplantı sırasında ilk akılda kalan bir kaç söylemi yazdım...

İnsan dostu, doğa dostu, girişimcilik, daha iyi bir kapitalizm..

Başımıza yeni afetler gelmeden yeni düzenlere geçmeliyiz.

Karbon emisyonunu azaltmalıyız.

Gençlik de artık, insanlara fayda sağlayan ruhlarına iyi gelen onları besleyen işler istiyorlar.

Girişimcilerin amacı artık sadece kar sağlamak olmamalı...

Toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten ve gençleri de içine katacağımız, sosyal girişimciliğe, iş birliğine açık olanlar yeni dönemin favorileri olacak.

Döngüsel ekonomi, yeni meslekler devreye girecek…

Yukarıdaki öneriler sizlere de bir şeyler ifade ediyorsa, ruhunuza iyi geliyor aklınıza yatıyorsa, her sabah gezegenimiz için faydalı bir iş yapmayı hedefleyin. Bunun için doğru bilgileri öğrenin.


Bunun için de önerimiz bu işin temeli, felsefesi;

ORMAN6 ekibinin permakültür eğitimlerini araştırmasını yapmanızı ve katılmanızı özellikle tavsiye ediyoruz.

Permakültür eğitimleri değişik zamanlarda sürekli devam ediyor,çoğumuz online eğitimleri aldık. Tüm KAGİDER’li arkadaşlarımızın bu eğitimleri almasını önemsiyoruz.

Permakültür tasarımı, kavramsal, maddi ve stratejik bileşenleri tüm canlıların yararına çalışan bir model içinde bir araya getiren bir sistemdir. Permakültür’ün arkasındaki, doğaya aykırı olmaktan ziyade onunla birlikte çalışma, uzun süreli düşüncesizce hareket etmekten ziyade uzun süreli özenli gözlem yapma, sistemlerin sadece bir ürününün peşinde koşmaktan ziyade onlara bütün işlevleriyle bakma ve sistemlerin kendi evrimlerinin gerçekleşmesine izin verme felsefesidir.

Eğitimlerden sonra da önerimiz karbon ayak izinizi ölçerek, çevreye verdiğiniz zararın miktarını ölçün ve nasıl düşürebilirsiniz, nasıl telafi edebilirsiniz, hedefleyin.

Biz Kagider Yeşil İş olarak bu sene 2020 Dünya Çevre Gününden itibaren 1 sene içinde kaç ton indirebiliriz, hedefleyerek yola çıktık. Seneye 05.06.2021 de tekrar ölçerek hedeflerimize tutturmuş muyuz? kontrol edeceğiz.

5 Haziran 2020 ile 5 Haziran 2021 arası hep beraber yapmayı birbirimize güç, örnek olmayı planladığımız 1 yıllık ölçülebilir hedefimiz olmasını arzu ettiğimiz 'karbon ayak izimizi’ azaltma eylemi için hepimiz öncelikle ölçümlerimizi yapmaya başladık, şuanda neticelerden oldukça şoktayız. Her ayrıntıda yapacak çok şeyimiz olduğunu görüyoruz.

Aşağıda İklim Krizine neden olan sera gazları ve karbon ayak izi ile ilgili basit bilgiler var. Sonra da sizlerle geçen ay videolarını seyrettiğim de çok etkilendiğim çok ünlü Brezilya’lı fotoğraf sanatçısı Sebastiao Salgado ve karısının nasıl bir doğa mucizesini gerçekleştirdiklerini, Melodi Simson’un haberinden paylaşmak istedim.Karbon Ayak İzimizi Küçültme hedefimizde bize iyi örnek olacaklarına inanıyorum.


Karbon Ayak İzi; küresel ısınmanın, bu dönemki adıyla iklim krizinin başlıca sorumlusu olarak gösterilen, sera gazı etkisine yol açan gazların oluşumuna neden olan ve fosil yakıtların kullanımıyla atmosfere yayılan karbondioksit (CO2) salımının bireyin ve şirketlerin doğrudan veya kullandığı ürünlerin üretimi açısından enerji kullanımıyla dünyaya bıraktıkları zarar anlamına gelmektedir.


Atmosferdeki karbondioksit ve metan oranlarındaki artış dünya yüzeyinin sıcaklığını yükseltmektedir. CO2 oranındaki artış dünyanın yüzeyini ısıtmakta ve kutuplara yakın buzların erimesine yol açmaktadır. Buzlar eridikçe yerlerini kara veya sular almaktadır. Kara ve suların buza oranla daha az yansıtıcı olması güneş ışınımı emilimini arttırarak ve dolayısıyla buzullarda daha fazla erimeye yol açmaktadır.

Karbon ayak izi iki ana parçadan oluşur: doğrudan/birincil ayak izi ve dolaylı/ikincil ayak izi. Birincil ayak izi evsel enerji tüketimi ve ulaşım (sözgelimi araba ve uçak) dahil olmak üzere fosil yakıtlarının yanmasından ortaya çıkan doğrudan CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.

İkincil ayak izi kullandığımız ürünlerin tüm yaşam döngüsünden bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.

Birincil ayak izi evsel enerji tüketimi ve ulaşım (sözgelimi araba ve uçak) dahil olmak üzere fosil yakıtlarının yanmasından ortaya çıkan doğrudan CO2 emisyonlarının ölçüsüdür. İkincil ayak izi kullandığımız ürünlerin tüm yaşam döngüsünden bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.

Karbon Ayak İzinizi Azaltmak İçin İpuçları


1. Tatiller: Uçakla gitmeyin.

2. Elektrik: Yenilenebilir enerji kullanın.

3. Doğal Gaz: Isınma için güneş enerjisi kullanının; bu yolla doğal gaz faturanızı yılda yüzde 70 oranında azaltabilirsiniz.

4. Seyahat: Mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanın. Yerel otobüs hizmetlerinizi öğrenin ve kullanın.

5. Araba: Paylaşma Yolculuk ayak izinizi azaltmak için işe giderken arabanızı paylaşabilirsiniz.


İkincil Ayak İzinizi Azaltmak İçin İpuçları


Bir şeyler satın aldığınız zaman, bu ürünlerin nerelerde üretildiğini ve üretimde hangi maddelerin kullanıldığını göz önüne alın. İmalat ya da nakliyesinde yüksek emisyona sahip olan ürünlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.


Sözgelimi:


1. Şişe suyu: Çoğu Avrupa ve Kuzey Amerika ülkesinde musluk suyunu kullanma konusunda herhangi bir sakınma olmamasına rağmen insanlar şişe suyu alma konusunda ısrar etmektedir. Eğer şişe üzerinde volkanik kaynaklardan geldiği konusunda bir ibare varsa uzak bir yerden ithal edildiğinden emin olabilirsiniz. Suyun nakliyesinin karbon Ayak izini hayal edin. Bir de buna şişeleme ve/veya geri dönüşümden kaynaklanan emisyonları ekleyin.


2. Uzak mesafelerden gelen yiyecek ve içecekler. Süpermarkete gittiğiniz zaman satın aldığınız yiyeceklerin hangi ülkeden geldiğini anlamak için etiketine bakınız. İngiltere’de sonbaharda Yeni Zelanda elması almaya gerek yoktur, ama insanlar buna pek dikkat etmezler. Dünyanın öteki ucundan gelen bir şişe şarabı satın alırken iki kez düşünün; çok daha fazla, ama çok daha az yol katetmiş yerel şarap bulabilirsiniz. Yapacağınız en iyi şey kendi meyve ve sebzelerinizi kendi bahçenizde yetiştirmek olacaktır. Bir elma ağacı diktiğiniz de hem bir sürü meyveye sahip olursunuz hem de bu ağaç atmosferdeki karbon miktarının azaltılmasına katkıda bulunur.


3. Et tüketimi: Et tüketmini, özellikle kırmızı et tüketimini azaltın.


4. Uzak ülkelerden gelen elbiseler: Satın almadan önce elbiselerin etiketlerini kontrol edin. Eğer 1000 milden daha uzak bir ülkeden gelmişse başka elbise aramaya devam edin.


5. Fazla ambalajlanmış ürünler: Gereksiz ambalaja sahip ürün ve hizmetlerden uzak durun.


Brezilya’lı ünlü fotoğraf sanatçısı Sebastiao Salgado ve karısı Lélia’nın mucizevi hikayesi ve fotoğrafları...


Melodi Simson 25 Nisan 2019 Ekoloji


Brezilyalı Salgado çifti, Minas Gerais bölgesindeki tahribata uğramış ormana tekrar hayat verebilmek için 20 yıllarını ağaç dikmeye adadı. Doğal hayatın neredeyse yok olmaya yüz tuttuğu bu alan, Sebastião ve Lélia’nın hummalı çalışmaları sonucunda şimdi tekrar yemyeşil bir orman halini aldı. Bölge şimdi binlerce canlı türüne de ev sahipliği yapıyor.


Brezilyalı fotoğrafçı ve gazeteci Sebastião Ribeiro Salgado, 30 yıl kadar önce işi için ayrıldığı Minas Gerais bölgesine geri döndüğünde gördüklerine inanamadı.




Salgado, ailesinin genişlemeye başlamış sığır çiftliğini devralmak için döndü. Çiftlik, yemyeşil ve capcanlı bir yağmur ormanı olarak hatırladığı Minas Gerais bölgesinde yer alıyordu. Ne yazık ki, Salgado döndüğünde beklediği görüntüyle karşılaşmadı. Bölgenin artık yalnızca %0,5 ağaçlarla kaplıydı ve doğal hayat neredeyse tamamen kaybolmuştu. Gördükleri Salgado’yu öylesine üzmüştü ki, The Guardian’a verdiği bir röportajda; “toprak, benim kadar hastaydı” diyordu.


Bunun üzerine, eşi Lélia’nın aklına bir fikir geldi: Ağaçlar dikilerek orman tekrar canlandırılabilirdi.




Bu imkansız gibi görünen amaç uğruna, Sebastião ve Lélia 1998 yılında “Instituto Terra” isimli bir organizasyon kurdu. Bu organizasyonun amacı, Doce Nehri Vadisi’nin sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamaktı. Sonraki birkaç yıl boyunca Salgado çifti Instituto Terra ekibiyle beraber, yavaş ama emin adımlarla 1,754 dönümlük ormanı ağaçlar dikerek yeniden inşa etti. Bu ekip sayesinde bir zamanların çorak arsası tropikal bir cennete dönüştü.


Eskiden sığır çiftliği olan bu orman, artık özelleştirilmiş bir Doğa Koruma Alanı olarak yüzlerce flora ve fauna türüne ev sahipliği yapıyor. Yer yüzündeki bu cennet; 293 ağaç türüne ek olarak, 172 farklı kuş türüne, 33 memeli türüne ve 15 kertenkele ve sürüngen türüne ev sahipliği yapıyor.




Bu canlı türleri arasında soyları tükenmekte olan canlılar da mevcut. Bu orman yenilemesinin ekosistem ve iklim üzerinde de oldukça pozitif etkileri oldu.


Bölgeye bitki ve hayvanların yeniden getirilmesi orman ekosistemini zenginleştirdi. Aynı zamanda, bu proje sayesinde kuraklığa eğilimli bölgelerdeki kurumuş kaynaklar yeniden canlandı ve yerel sıcaklık olumlu yönde etkilendi.



Bu muhteşem çiftin ve Instituto Terra’nın ilham verici hikayesinin detaylarını öğrenmek için bu videoyu izleyebilirsiniz.



Meral Varuy

KAGİDER Üyesi

206 views

Recent Posts

See All

W20 Declaration of Support for Afghan Women and Girls

We, the Women20 (W20), express deep concern over recent events in Afghanistan that infringe upon the basic human rights of the Afghan people, especially Afghan women and girls. We call upon G20 leader

Yazı: Blog2 Post
bottom of page